Eş – Şekur

sekur

EŞ-ŞEKÛR: Kendi hoşnutluğu ve rızasını kazanmak niyetiyle yapılan işleri bol sevapla karşılayan ve mükâfatlandıran…

“Eğer Allah’ın emrine uygun olarak ihlâs ile harcarsanız, Allah onu size, kat kat (mükâfatı ile) artırıp verir. Hem de günahlarınızı bağışlar. Allah Şekûr’dur: Azıcık bir iyiliğe çok sevap verir, Halîm’dir: Azabı vermekte acele etmez.” (Tegâbun, 64:17)

Cenab-ı Hak, yapılan her türlü iyilik ve hayra, salih amel ve güzel davranışa en iyi şekilde karşılık veren ve kullarının birini en azonla mükafatlandırıp, sevapla ödüllendirendir. Daha doğrusu, kullarının gerek rızasını kazanmak niyetiyle gerekse kendi çıkarları için yapmış oldukları her iyiliği mükafatlandırıp, özellikle dinine hizmet edenlere yaptıklarının karşılığını kat kat fazlasıyla veren ve onların en ufak bir iyi davranışını bile zayi etmeyendir:

“Kim zerre kadar iyilik yaparsa onu görecektir” (Zilzâl, 99:7-8)

İnsanların ömür boyu yaptığınız bütün iyilikleri, yaptığınız bir hataya karşılık bir kalemde silmesine bakarsanız, bunun ne kadar önemli bir fark olduğu daha iyi anlaşılır. İyilik esas anlamını Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ın yanında bulur. Bu yüzden halk arnsında “iyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir” yani Allah bilir; denilmesi, bu farktan dolayıdır.

İyilik yapmak sermaye biriktirmek gibidir, sürekli ve çok kAr, kazanç getiren bir sermaye. Çünkü yüce Allah, yapılan bir İyiliğe en az katı ile karşılık verip mükâfatlandırıyor. Kötülüğe ise sadece kendi kadar cezası var:

“(Kıyamet günü, Rabbine) Kim bir iyilikle gelirse ona, İttirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığı kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa Uflratılmayacaklardır.”(En’am, 6:160)

Bu dünyada bunun tam tersi oluyor ve belki de adalet onu gerektiriyor. Ancak, Merhametli Rabbimiz, belki de iadece bu konuda olmak üzere adaletle değil, merhametle muamele ediyor ve kulunun yaptığı en ufak bir iyiliği en büyük oran ne ise onunla mükâfatlandırıyor. Hadisi şeriflerde ise bu mükâfatın en azı olduğu belirtilerek bunun yüz, bin, hatta 70 bin katına kadar çıkacağını söylüyor: Allah’ın hâzinesi geniştir, ne kadar verse bir şey eksilmez. Ancak ibadetler, ticaret yapar gibi, sırf sevap kazanmak amacıyla yapılmaz; Allah emrettiği İçin, bir kulluk görevi olarak yapılır ve yerine getirilir. Buna da Cenab-ı Hak, dilediği kadar sevap verir. Özellikle Kur’an-ı Kerimde “ecr-i «İm; büyük mükâfat) deyimiyle anlatılan mükâfatlar için bir miktar koyulmamıştır. Bunun ne olduğu da meçhuldür, örneğin oruç tutanlara, cihat edenlere, iyiliği emredip kötülükten sakındıranlara bu mükâfat var. İslam alimleri, bunun, kulun en çok ihtiyacı olduğu yerde ve zamanda onun lehine olarak devreye sokulacak ve kurtuluşuna ve-tlle edilecek, rakamlarla ifade edilemeyecek kadar büyük miktarda sevap olduğu yorumunu yapmışlardır..

Kuran-ı Kerimde, hayatı ve ölümü bir imtihan unsuru olarak, hangimizin daha güzel iş ve ibadetler yapacağını görmek için yarattığını anlatıyor:

“Hanginizin daha güzel işler yapacağını deneyip ortaya çıkarmak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, çok üstündür, çok güçlüdür ve çok bağışlayandır.” (Mülk, 67:2)

Buna göre dünya ve içindeki her şey bizi bu yarışa hazırlamak içindir. Neticesi ise kazananlara göre cennet, kaybedenlere göre cehennem.

En küçük şeyleri bile kulunun lehine göre değerlendirip binlerce mükâfatlar veren, sevaplar yazan, üstümüze sürekli rahmet ve mağfiret yağdıran yüce Rabbimize rağmen, kendilerini ille de cehenneme gitmeye zorlayanlar varsa, bize bir şey demek düşmez. Bir ölçü olması bakımından bir hadis-i şerifi nakletmek istiyoruz: “Kim bir hastayı akşam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka yetmiş bin melek çıkar ve sabaha kadar onun için istiğfarda bulunur. Ona cennette bir bahçe hazırlanır. Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmiş bin melek çıkar, akşam oluncaya kadar ona istiğfarda bulunur. Ona cennette bir bahçe hazırlanır.”

Başka bir hadiste ise, bunun bin katından daha fazlası ile verilecek bir mükâfat kaynağından bahsediliyor ki, o da ilim öğrenmektir. Tirmizî’nin naklettiği ilginç bir hadiste ise Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Bir saat ilim meclisinde oturmak, bin rekât nafile namaz kılmaktan, bin hastayı ziyaret etmekten, bin cenazeyi teşyi etmekten daha hayırlıdır. Sahabe soruyor: Ey Allah’ın Resulü, Kuran okumaktan da mı hayırlı? Hz. Peygamber (s.a.v): Evet. Çünkü Kur’an ilimle fayda verir” buyuruyor.

Basit şeylere büyük mükâfatlar ve adeta zorla cennete girmemiz sağlanmak için, ümit üstüne ümit yağdırılıyor:

“Rabbim bana, ümmetimden yetmiş bin kişiyi he-lap ve ceza olmaksızın cennete koymayı vaat etti. Her bin ile birlikte yetmiş bin ve Rabbimin avucuyla üç avuç daha”

Buna az gibi bakılabilirse de meçhul ve ümit veren “Rabbimin avucuyla üç avuç daha” tabiri var. Bunun diğerlerinden daha çok alacağından eminiz. Çünkü bu tabir açıkça bir mecazdır, amaç çokluk ifade etmek ve esas başka bir hadiste buyrulduğu şekliyle, “kalbinde hardal tanesi kadar (az ve küçük bile olsa) iman bulunan insan, cennete girecektir” müjdesidir.

Allah Teâla’nın bu adını çokça anan kimselerin yaptıkları hayırlı işleri şükürle karşılayacağı gibi, yapacakları hayırlı işlerine de yardımcı olur. Nimetler bu adla tespit edilir. Nimete ihanet edenlerinde nimetleri ellerinden alınır.

Şekur adı birçok hayırlı işleri aydınlatan bir ad olduğu için özellikle bir şeyi icade etmek isteyen kimseler, bu adan b sıfatından yararlanmalıdır. Çünkü bu adı anmakla birçok gizi ligi kaldırmış gerçeklere varmış olurlar.

Bu adın sayıca kıymeti 526’dır. Bu sayının son altı sayı: yükseklik ve büyüklük işaretidir. 20 sayısı yükselenleri işaret eder. 500 sayısı da bir şeyin verimini ve uzunluğuna işarettir k meydana çıkan şeylerin en yüksek derecesini gösterir. Bu dikdörtgen bir çifttir. Parçaları 666’dır. Ve Hak Teâla’nın (Nimeddeyyan) adının işaretidir. Nasıl ki bir insan, bir küçük tayı ter biye etmek maksadıyla, annesinden ayırırsa, burada bun; benzer bir misalle insan kalbini terbiye edici bir uyarı vardır.

Bu adın harflerinin adı 65’dir. Bu Allah’ın iki yüce adı olarak (Settar-Cevad) adlarının işaretidir.

Bu vıfkın şekli aşağıda görülmektedir.

sekur_vefk

EŞ-ŞEKÛR isminin zikri (526) adettir. Zikir saati Güneş; günü Pazar’dır.

  1. Bu ismi usulüne uygun olarak okuyan kimseler, her türlü kaza ve belalardan korunur. Cenab-ı Hak, bu ismi okuyup virt edinen kimseyi, EŞ-ŞEKÜR ismi hürmetine büyük, küçük her türlü fenalıklardan korur.
  2. Her gün 526 defa zikreden kimse, verilen nimetlere jükretme lezzetini, ibadete devam etme zevkini ve muhtaç olanlara da ikram etme özelliğini kazanır.
  3. Bu ismin zikrine devam eden kimse, sağlıklı kalır ve çok mal sahibi olur.
  4. Ağır cüsseli ve nefes darlığı çeken kimseler, 41 defa yazıp su ile silip bozduktan sonra, bu sudan içse şifa bulur; görme zorluğu veya göz ağrısı çeken kimselerin gözüne bu sudan sürülse gözünün nuru artar.

Diğer Esmaül Hüsna Açıklamaları

Es – Samed

Eş-Şehid

Es – Semi

Es – Selam

error: emeğe saygı lütfen !!