El – Latif

latif

EL-LATÎF: Lütuf ve keremi bol olan.. Lütfeden. İnayet ve ihsanı sınırsız olan.. Kulun istek ve ihtiyaçlarını yumuşaklıkla ve kolayca ulaştıran. En ince ve nasıl yapıldığı bilinmeyen işleri bilen, derinliklere ve bilinmezlere nüfuz eden.. Bilinen veya bilinmeyen, görülen veya görülmeyen yerlerden, akla, hayale gelmeyen yollardan ve yerlerden kuluna nimetler, hayırlar ve faydalar çıkaran, sürekli lütfeden…

“Allah, kullarına çok lütufkâr, çok şefkatli bol in-lanlıdır. Dilediğini rızıklandırır. O çok kuvvetli ve kudretlidir, çok üstün ve çok güçlüdür.”(Şûra, 41:19)

Allah’ın lütuf ve ihsanları sonsuz ve sınırsızdır. Kullarını, akla hayale gelmeyen, hadde hesaba sığmayan nimetlerle donatıp ikram ve ihsanlarda bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurulmaktadır:

“Andolsun ki Allah, mü’minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (Al-i Imran, 3:164)

Latîf olan Allah (c.c), mümin kullarına her türlü zor durumda yardım ederek de lütfunu gösterir. Kur’an-ı Kerim’de, geçmiş kavimlerden bildirilen kıssalarda Allah’ın samimi kullarına destekçi olması, onlara lütufta bulunması ile ilgili çeşitli örnekler verilmiştir. Örneğin Allah Hz. Musa’nın kavmini Firavun’un zulmünden kurtarmış ve onları yeryüzüne mirasçı kılmıştır. Bu gerçek ayetlerde şöyle bildirilir:

“Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır’da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.” (Kasas, 28:4-5)

Allah iman edenlerin dünyada tek dostu ve velisi olduğu gibi ahirette de onlara yardın edecek, kötülüklerini iyiliklere çevirecek ve onlara lütufta bulunacaktır. Nitekim müminlerin cennetteki ifadeleri bu gerçeği şöyle bildirir: Dediler ki: “Biz doğrusu daha önce, ailemiz (yakın akrabalarımız) içinde endişe edip-korkardık. Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve’hücrelere kadar işleyen kavurucu7 azaptan korudu. Şüphesiz, biz bundan önce O’na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta Kendisidir.” (Tur Suresi, 26-28) “Gözler O’nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, Latîf’tir; Habîr’dir.” (Enam, 6:103)

Allah (c.c), en derin, en gizli bilinmez şeyleri, en ince sırları bilir, derinliklere nüfuz eder. Kişi ile kalbi arasına girer, insan kendi kalbinden geçenlerden haberdar olmadan Allah bilir. Çünkü kalbi yaratan, kapasitesini ayarlayan O’dur: “Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki

“Yaratan yarattığını bilmez mi hiç? O Latîf’tir, Her şeyden hakkıyla haberdardır.” (Mülk, 67:14)

Bu adla yapılan dualar Allah katına çok çabuk ulaşır. Bunalımlı ve felaketli saatlerinde insanların Hak Teala’yı bu adı ile çokça anmaları büyük bir yarar sağlar. Ağır bir hastalıktan yatan tutuklu ve esarette bulunan yahut zalim bir kimsenin zulmü altında inleyen kimseler bu adı devamlı andıkları sürece, bu hallerden kurtulup feraha çıkmış olurlar.

Salih adındaki kimselre bu yüce adın büyük bir yardımı vardır.

Bu adın sayıca kıymeti 129’dur. Tek sayıdır. Sonradan 3×3 ile çarpılmasından meydana gelmiştir. Parçları 47 sayı kadar noksandır. Bu Hak Teala’nın velayetteki lütfunun işareti olan (El Vali) adının işaretidir. Yaradılışına dönmek için bu bir başlangıçtır. Birinci sayısı üçdür. Harflerinin adı da Hak Tea-la’nın (Mukbil) adına işaret verir.

Bu yüce ad, öyle ulu ve öyle şerefli bir addır ki, bu adı birlikte başka hiç bir ad anmadan yalnızca sürekli zikreden kimseler, en şiddetli birhastalık, keder, sıkıntı, ızdırap içinde bulunsalar bile Allah’ın izniyle bunların hepsinden kurtulur, feraha çıkarlar. Eğer riyazet ve halvette bulunan bir kimse, bu adı çokça anarsa üzerindeki ağır yük ve sıkıntıdan hemen kurtulur. Böylece de bu addaki ince ve güel gizlilikleri görüp, anlamış olur.

Bu adın vıfkı da aşağıda görülmektedir.

latif_vefk

EL-LÂTÎF isminin zikri (129) adettir. Zikir saati Zühre; zikir günü Cuma’dır.

Sabah gün doğarken ve ikindi sonrası. Gece, akşam namazı sonrası ve gece yarısından sonra okunabilir.

Bu mübarek isim, pek çok konuda okunmakta ve faydalı olmaktadır. Geçim sıkıntısı, rızk darlığı, müşteri azlığı veya yokluğu çekenler, elindeki malı satamayanlar, bela ve musibetlere maruz kalanlar, düşmanları tarafından rahatsız edilip baskı altında tutulanlar… Kısacası her türlü sıkıntıya maruz kalanlar hep bu ismin himayesine sığınırlar.

1. Bu ismin zikrine usulüne uygun olarak devam eden kimse, işinin görülmesi için katına çıktığı makamlarda kabul görür ve isteğini elde eder.

2. Bir kimse, bir yere, işini gördürmek için bir kişi gönderse de o kişinin adının harflerinin ebced karşılığı kadar bu ismi zikretse, gönderdiği kişi istediği şeyi elde eder. Yüce Allah bu ismin zikri hürmetine o kişiden bu ikramını esirgemez.

3. Her gün beş vakit namazın arkasından (129) defa “YÂ LÂTÎF” diyerek, işlerini Allah’a havale eden kimse, giriştiği her işte başarılı olur. Darlık ve sıkıntıya düşmez, zorlukları kolayca geçer, bela ve musibetlerden korunur.

4. Zor bir işle karşılaşıp nasıl çözeceğini bilmeyen ve sıkıntısı kendini rahatsız eden kimse, temiz bir kalp ve iyi bir niyetle (16.641) defa bu ismi zikreden kimse, problemini çözer ve sıkıntısından kurtulur.

5. Rızk darlığı ve geçim sıkıntısı çeken kimse, aynı miktarda bu ismi okuyup arkasından halini Allah’a arz ederek dua ederse yüce Allah, onun sıkıntısını çözer, rızkını genişletir.

6. Kendisi için hayırlı olduğuna inandığı herhangi bir iş için (16.641) defa zikreden kimse, niyetine ulaşır, istediğini elde eder.

7. Her gün (133) defa okumaya devam eden kimsenin, zor işleri kolaylaşır, Allah’ın lütfuna mazhar olur.

8. Her gün (9) defa zikreden ilahi tecellilere kavuşur, rızkı genişler.

9. Bir kimse her gün, “YÂ LÂTİF” ismini “Besmele” ile birleştirerek, “BİSMİLLÂHİ’L-LÂTİF” şeklinde (698) defa zikretse, her ne isteği ve arzusu varsa yerine getirilir.

“YÂ LÂTİF” isminin herhangi bir iş için okuyan kimseye, Havas alimleri, önce ismin zikrini sonra FATİHA VE İNŞİRAH sureleri ile iki rekat namaz kılıp arkasından da istediği şeyi için dua etmeyi tavsiye ediyorlar.

Bu ismin daha pek çok faydaları ve özellikleri vardır ancak konu oldukça uzun olduğu için bu kadarıyla yetiniyoruz. Şunu da hatırlatalım ki; ibadetlerin asıl amacı uhre-vidir, dünyada da birçok faydaları görülürse de esas faydaları ebedi ve sonsuz olan ahiret aleminde görülecektir. Bu nedenle Cenab-ı Hakkın lütuf ve ihsanlarının çoğu gizlidir. Eskiler de bu yüzden şöyle zikredip dua etmişler:

“Allahümme ya Hafiyye’l-Eltâf; Neccinâ mimmâ nehaf: Ey Lütufları gizli olan Allah’ım; Bizi korktuklarımızdan emin kıl, umduklarımıza da nail eyle…!”

error: emeğe saygı lütfen !!