Makale

Sure Açıklaması
Medine’de nazil olmuştur ve 18 ayettir. Adını, dokuzuncu ayette geçen ve aldanma, kâr-zarar manasına gelen «teğâbün» kelimesinden alır.

Sureyi Dinle [Surenin yüklenmesi için lütfen bir kaç saniye bekleyin.]


Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla

1- Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmektedir. Mülk de O’nundur, övgü de O’nundur. O, her şeye güç yetirendir.

2- Sizi yaratan O’dur; buna rağmen sizden kiminiz kâfirdir, kiminiz ise mü’min. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.

3- Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır.

4- Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tutmakta olduk­larınızı da açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

5- Bundan önce küfre sapmış bulunanların haberi size gelmedi mi? İş­te onlar, işlerinin vebalini tattılar. Onlar için acı bir azap vardır.

6- Bu, kendilerine apaçık belgelerle peygamberler geldiği halde onların, «Bizi bir beşer mi hidayete ulaştıracak?» demeleri ve bu yüzden küfre saparak yüz çevirmeleri nedeniyledir. Allah da hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını gösterdi. Allah zengindir, her türlü övgüye layık­tır.

7- Küfre sapmış bulunanlar, kendilerinin kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki: Hayır, Rabbime andolsun ki siz muhakkak diril­tileceksiniz, sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Allah’a göre oldukça kolaydır.

8- «O halde Allah’a, O’nun Resulüne ve indir­diğimiz nura iman edin. Allah, yapmakta olduk­larınızdan haberi olandır.»

9- Sizi toplanma günü için topladığı gün; işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı gündür. Kim Allah’a iman edip salih bir amelde bulunur­sa, (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde temel­li kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.

10- Küfredip ayetlerimizi yalan sayanlar (var ya), onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere, ateşin halkıdırlar. Pek de kötü bir dönüş yeridir o.

11- Allah’ın izni olmaksızın hiç bir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah’a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, her şeyi bilendir.

12- Allah’a itaat edin ve Resulü’ne de itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız, artık elçimiz üzerine düşen (yalnızca) apaçık olan bir tebliğdir.

13- Allah, O’ndan başka ilah yoktur. Öyleyse mü’minler (yalnızca) Allah’a tevekkül etsinler.

14- Ey iman edenler! Şüphesiz sizin eşleriniz­den ve çocuklarınızdan bir kısmı sizler için (birer) düşmandırlar. O halde onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

15- Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir denemedir. Allah ise, büyük ecir O’nun katında olandır.

16- Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah’tan korkup sakının, din­leyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

17- Eğer Allah’a güzel bir borç vere­cek olursanız, onu sizin için kat kat art­tırır ve sizi bağışlar, Allah şükrü kabul eden ve cezayı vermekte acele etmeyen­dir.

18- Görünmeyeni ve görüneni bilen­dir. Üstündür, hikmet sahibidir.

error: emeğe saygı lütfen !!