El – Müheymin

muheymin

EL-MÜHEYMİN: Bütün varlıkları ilmi ve kontrolü altında tutan, görüp gözeten, himaye eden, koruyan demektir.

“O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir; Kuddûs’tur; Selam’dır; Mü’min’dir; Müheymin’dir; her şeyi gözetip koruyandır. Aziz’dir; Cebbar’dır; Mütekebbir’dir. Allah, (müşriklerin) ortak koştuklarından çok yücedir.” (Haşir Suresi, 23)

Bütün kâinatın bir nizam ve intizamla yaratılmasının yanı sıra kusursuz bir düzen içerisinde devamlı olarak işlemesi ve bu devamlılığı sağlayan fizik yasaları, onları yaratıp yürürlüğe koyan Allah’ın, kulları üzerindeki İlahi korumasına ve sürekli görüp gözetmesine de açık bir delildir.

“Söz gelimi yer çekimi yasasını düşünelim. Bu çekim kuvveti daha zayıf olsaydı neler olurdu? Öncelikle hafif şeyler yeryüzünde sabit duramayacaktı. En ufak bir esintide yerden kalkan toz ve kum taneleri saatlerce havada uçuşacaktı. Yağmur damlalarının hızı çok yavaşlayacak, yere inmeden yeniden buharlaşacaklardı. Başka bir misal; Nevvton’un kütlesel çekim kanunudur. Bu yasa, dünyanın, ayın ve gezegenlerin yörüngelerinin içinde bulundukları hassas dengeyi açıklar.

Bu dengede meydana gelebilecek en küçük bir bozulma, Dünya’nın ya hızla Güneş’e yaklaşıp sıcaktan kavrulmasına ya da Güneş’ten uzaklaşarak uzaya savrulmasına ve mutlak soğuklukta donmasına sebep olacaktır.

Peki, cisimler ve yüzeyler arasında sürtünme kuvveti yaratılmamış bir Dünya nasıl olurdu? Kalem insanların ellerinden kayıp düşecek, kitaplar ve defterler masanın üzerinde kayacak, masa, döşeme üzerinde kayıp bir köşeye çarpacaktı; kısacası tüm cisimler, yanları bir yüzeye gelene kadar kayacak ve yuvarlanacaklardı. Sürtünmesiz bir Dünya’da tüm düğümler çözülecek, çiviler ve vidalar yerlerinden çıkacak, arabalarda fren tutmayacak, ses asla dinmeyip bir duvardan ötekine yankılanıp duracaktı…”

Yüce Allah’ın canlıların korunmasına yönelik yarattığı özellikler, sadece fizik yasaları ile sınırlı değildir. Buna bir başka örnek de insanın üzerinde bulunduğu yeryüzünün sağlam ve güvenlikli kılınmasıdır. Dünyanın merkezine doğru inildikçe ısı, her kilometrede 30°C artar. Ve çekirdekte bu ısı 4.500°C gibi inanılmaz bir yüksekliğe erişir. Yerin sadece 1 km aşağısındaki sıcaklığın 60°C’ye yakın olduğu düşünüldüğünde bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğu açıkça görülmektedir. Hâlbuki tüm canlılar büyük bir güvenlik içinde, altlarında kaynayan magmadan habersizce yaşamlarını sürdürmektedirler. Açıkça görüldüğü gibi Allah (c.c), içinde bir ateş topu barındıran Dünya’nın yüzeyinde mükemmel bir düzen yaratmıştır. Hiçbir yer için en ufak bir başıboşluk söz konusu olmamaktadır. O, gökleri ve yeri kontrol altında tutmakta, kâinattaki tüm canlıları bildikleri veya bilmedikleri büyük tehlikelere karşı her an korumaktadır. İnsanı ise daha cenin halindeyken savunması sağlam olan bir yere yerleştirerek korumaya almıştır.

Görüyoruz ki insanların çoğunluğunun doğal karşıladığı pek çok özellik asıl olarak Allah’ın kullarına olan merhametine ve İlahi korumasına işaret eder. Çünkü düzeni ve birliği sağlayan yüzlerce fizik yasasının şu an oldukları şekilleriyle var olmaları için hiçbir zorlayıcı neden yoktur. Allah koruyucuların en hayırlısıdır.”

“O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiç bir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-4)

Ayrıca Allah’ın gözcü olarak koyduğu ve insanı görüp gözeten, sürekli söz ve davranışlarını kaydeden melekleri de vardır. Bunlara Kirâmen-Kâtibin veya “hafaza” melekleri denilmektedir. Bu harfler ve kelimeler bize başka bir şeyi daha hatırlatıyorlar kameraman melekler…

Bu melekler, insana nefsinin fısıldadıklarını dahi biliyorlar ve sürekli çekimdeler. İçimizden geçenleri, rüyalarımızı, hayallerimizi ve tasavvurlarımızı dahi bilmekte ve kaydetmektedirler. Herkesin kendisini ispat etmek için sıkıntıya düşüp yardım ve şahit aradığı hesap gününde bunlara çok ihtiyacımız olacak. Kim bilir bazıları da belki de hiç istemezler:

“Oysa üzerinizde koruyucular var. Değerli yazıcılar… Onlar, siz her ne yaparsanız bilirler.”(İnfitar, 82: 10-12)

“And olsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. Onun sağında ve solunda oturmuş iki melek zabıt tutarken, insan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapt eden bir melek hazır bulunmasın.”(Kaf, 50:16-18)

Yüce Allah, bütün mahlukatı sonsuz rahmet ve merhametiyle himaye eder, sonsuz ilmi ve kudretiyle görüp gözetir. Ondan gizli hiçbir şey yoktur. Bir varlığın başına bir şey gelse, her şeyden ve herkesten evvel O görür ve bilir. Bu nedenle başımıza bir şey geldiği zaman herkesten önce Ona sığınmak ve Ondan yardım istemek, işimizi kolaylaştırır ve çözüme daha çabuk ulaştırır.

Hak Teala’nın bu güzel adı da azametlidir. Hizmet Meleğinin adı (Katyail)dir. Diğer meleklerin olduğu gibi, bu meleğin de emrinde 5 yardımcısı ve bu yardımcılarının 145’er melekleri vardır, ki, bunların her birinin emrinde yine 145’er melek bulunmaktadır. Bu muazzam melekler topluluğuna da (Cebrail (a.s.) komuta etmektedir.

El Müheymin adında yüce bir gizlilik vardır. Bu sırrı ancak gerçek yolda yürüyenler çözebilirler. Buna da kalplerine doğan ilhamlarla ulaşabileceklerdir.

İçinde, geçiminde, hayatında bir bolluk, bereket ve kolaylığın olmasını isteyen kimseler, yukarıda belirttiğimiz Melaikelerin sayısınca bu yüce Müheymin adını zikretmelidirler.

Böylelikle o kimse her hususta mutluluk merdiveninin ilk basamağına çıkmış olur. Düşmanlarının şerlerinden uzak kalır. Hayatı büyük bir emniyet içine girer.

El Müheymin adının duasının okunuşu:

“Allahümme Entel Müheymin-ül alâ halkike tabsutu aca-lahüm ve tübeyyin ahvalehüm ve takallübühüm fi sairil ahvali kâşifen il esrarihim fi safaihil alemi, tüsilü serârihim bi abâi ve tulahhiku damairihim bil esrari ve terfau ehlül kurb ilel envari. Es’elüke bi hakkı sırrı ittilâüke alâ kulubil ahyari ve bicehri is-tilâüke ala nefsi külli Cebbarin ve bi hıfzike limen şi’te en tüzile anni el şematete vel ara, ve en tec’aini müsteciben leke fi mahalli ittilâüke ragıben fil muameleti fi istinâfike vec’alni müşerrefen ala avanil keşfi vel müşahedeti ve ala esraril va’di vel müvaddeti inneke alimün bizatil sudur ve kadirün ala ba’si men fil kubur.”

Hak Teâlâ’nın toplayıcı adlarından biri olan bu adı sıkça anan kimseler, onun saklı bulunduğu gizlilikleri hakkında bilgi sahibi olacakları gibi, ayrıca kendi insani varlıklarına, Cenabı Hakk’ın ne gibi iman ve ikrarı emanet buyurduğunu da öğrenmiş olurlar.

Ay gezegeninin ve Zühal yıldızının şerefli bir saatinde, aşağıda görülen vıfkı olduğu gibi bir kâğıda nakşederek, bu yüce adı, ayıları kadarınca anan bir kimseyi, Hak Teâlâ bütün büyükle- in ve düşmanlarının şerrinden korur.

muheymin_vefk

 

Ayrıca Cenabı Allah, Müheymin adını devamlı olarak zikreden kimselere, kendi kin ve gazabının gizliliklerini de göstermiş olur ki, bunun kıymetini ancak bu açıklamalara müstahak olmuş kimseler bilirler. Bu adın sayı kıymeti 145’tir. Bu dikdörtgene yerleştirilmiş tek bir sayıdır. Bunu, nefsinin dışında, yani açıkta kalan hafif harflerinin hepsini batını ile çarpacak olursak, o zaman bu vıfk hakkında doğru bir görüşe sahip olabiliriz. Bu öyle eksik bir sayıdır ki, sonunda bütün her şeyin kendisine döneceğine işarettir. Harflerinin adları 33’tür. Bu iki azametli yüce adın, (Ahadı Fatır) adlarının bir işaretidir.

Üçüncü Halife Hz. Ömer (ra) Cenabı Hakk’ın bu adının manasının ne olduğu sorulduğunda, Hz. Ömer bu soruya bir müddet cevap verememiştir.

Bu sırada çölde yaşayanlardan bir kadın, huzura gelerek, Hz. Ömer’e bir şikâyette bulunmuştur.

Kadın;

“-Ey müminlerin Emiri! Kocam benim hakkıma el koydu. Bana ait evimi ve mallarımı bana vermediği gibi, üstelik bir de bana eza ve cefa ediyor. Beni bu zalimin elinden kurtarabilir misin? Diye dert yanmıştır.

Bu şikâyet üzerine, Hz. Ömer kadına sabırlı olmasını tavsiye etmiş. Sonradan şahitleri dinleyerek, kadının davasını sonuçlandırmıştır.

Müheymin adının 5×5’li bir vıfkı vardır. Bunu şekilde gördük. Bu vıfk da saklı gizliliklerden biridir.

Hak Teâlâ’nın adının (Kaf-he-ya-ayin-Sad) ve (Ha-mim-ayin-sin-Kaf) ayetleri ile bir bağlantısı vardır.

Bu tabii bir birlik ifadesidir. Bunu feyiz ve ululuk âleminden ayırmak lazım gelir. Bu âlemin çiftleri ise memnunluk ve güzelliktir. Bu da, yine aşağıdaki şekilde görülen vıfkda olduğu gibidir.

muheymin_vefk_2

 

Bunun için (Cemil, Celil, El Mücmil, El Mükellim, El Alim, Fil Kilem, El Münezzil, La İlahe İlla Hu, Malikül Mülk, Elif Lam Mim, Taha, Emali, Meli, Zeki, Münil, Münced, Münci, İlah) gibi bunlara uygun adların gizlilikleri bulunmaktadır. Harflerin tamamı ise 1O’dur ve şunlardır;

muheymin_vefk_3

 

Ha, Elif, Re, Tı, Ye, Kef, Lam, Mim, Nun

Bunların sayısı 175’tir. Harfi münasebet yönünden, bunların yedili bir vıfkı uygun olduğu anlaşılır.

Bunun da kendisine has bir gizliliği vardır.

Bunun hikmetini, tat ve lezzetini ancak cezbe ve hal sahibi, Allah’a bağlı, gizlilikleri bilen pek az kimse anlayabilir.

“EL-MÜHEYMİN” İsminin Ebced değeri (145); Zikir saati Müşteri, Perşembedir. Perşembe müşteri saatleri sabah güneş doğarken, ikindi sonrası ve gece yarısıdır.

1. EL-MÜHEYMİN ismini belirtilen miktarda zikreden kimse, her şeyden evvel manevi duyguları ve melekeleri kuvvet kazanacağı için rakibine üstünlük sağlar. Herkes tarafından sevilir, sayılır hale gelir.

2. Karşı tarafa emniyet telkin eder ve sözlerine güvenilir. Gerek ailesi ve gerek yakınları tarafından sahip olduğu güven sayesinde manevi bir hâkimiyet ve üstünlük sağlar, aile fertleri sözünden dışarı çıkmaz, danışarak iş yaparlar.

3. Hz. Yunus (a.s)’ın, balığın karnında bu mübarek ismin zikrine devam ettiği ve bu sayede zikir saati olan Müşteri saatinde yüce Allah’ın izniyle kurtulduğu söylenir.

4. Her türlü zorluk ve darlıktan, sıkıntı ve bunalımdan bu ismin zikrine devam etmekle kurtulmak mümkündür.

5. Bu ismin zikrine devam eden kimselere manevi sırlar açılır, bilmediği ilimlere ve sırlara kavuşur.

6. Temiz bir kâğıda Zühal’in eşref saatinde yazıp üstünde taşıyan kimse, zalimlerin şerrinden emin olur.

7. Kamer (ay)’ın eşref saatinde gümüş bir yüzük üzerine 5 defa yazıp parmağında taşıyan kimse her türlü şeytan ve cin şerrinden ve insanların şerrinden emin olur, afetlerden ve belalardan korunur.

Diğer Esmaül Hüsna Açıklamaları

El – Mümit

El – Muhyi

El – Müntekim

El – Macid

error: emeğe saygı lütfen !!