Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
Uzun uzadıya kuyruklarda, dakikalarca beklenilen otobüsler çok sinir bozucudur. Ancak bu hiçbir zaman Müslümanlığımızdan taviz verebileceğimiz anlamına gelmemeli. Bir sıra öne kayman, ittirip geçmen, sonradan gelmene rağmen ilk binmen kul hakkıdır. Basit gibi görünür ama değildir!
Hocalar zor sorabilir, belki ciddi nedenler yüzünden de çalışamamış olabilirsin, hatta hoca hiç anlatmadığı yerden de sorabilir. Ancak bunlar seni hileye itmemeli. Günümüzde kopya çok normalleştirilmiştir ama hayır. Sen Müslümansın. Hakkınla ne biliyorsan onu alırsın. Bir küçük göz kayması -kasti- bile haktır kardeşim. Sınav, ödev, not hepsinde bu böyle, hakkın olmayan helal değildir. Yalakalıklar, soruları almalar vs caiz olmaz.
Tenefüslerde dolup taşan kantinde, aralarda ya da yurtta yemek saatinde ve hatta restoranlar da… Her ne şartta olursa olsun birilerinin önüne geçmen, hakkını alman doğru olmaz. Hakka girer. Çünkü o, onun hakkıydı ve sen elinden aldın. Hakkın olmayanı yedin, nasıl helal dersin. Yine yemekhanelerde sınırlı olan şeyleri, hakkından daha fazla almış olduğunda da geçerli bu. O başkasınındı!
Sokaklarda insanlar daha bir özgürce davranıyorlar, halbuki bu kadar çok insanın olduğu yer de bu mümkün mü? Fotoğraf çekenler mesela, izni olmadan bir kimsenin fotoğrafını çekemezsin. Onun hakkını ihlal edersin. Ne biliyorsun gönüllü olduğunu? Üstüne bir de başkalarına gösterme eğilimi mevcut. Aman ha, dikkat!
Evler bizlerin en mahrem mekanlarıdır. Efendimiz ev adabından bile bahsetmiştir. Kapı 3 kere çalınır, açılmazsa dönülür. Bunun üzerine ısrar etmek, izinsiz girmek, evi gözetlemek, tecessüs etmek doğru değildir. Kul hakkıdır!
Şu en elimizin altında internet adında bir günah makinesi var. Orada neyi neden nasıl ve niçin yaptığımızı anlamıyoruz, fark etmiyoruz bile… Oradaki şahsi fotoğrafları paylaşmak, izni saklı olan şeyleri usulsüz çoğaltmak, yasal olmayan indirmeler, kişiler hakkında atıp tutma.. Hepsi kul hakkıdır. Attığımız her adıma dikkat etmek gerekir.
Özellikle köprü trafiğine giren kardeşlerimiz bunu çok yaşarlar. Onlarca araç kuyruk olmuş trafiğin açılmasını, sıranın kendilerine gelmesini beklerken, yan yoldan gelen araçlar kuyruğun arkasına geçmek yerine en önüne geçer ve zorla bir aracın önüne kırarlar, kimse sıra vermeye râzı değildir ancak onlarca insanın hakkını yemek onlara tatlı gelir. Herhangi bir aciliyet olmadığı durumda emniyet şeridini kullanmak da böyledir.
Hemen herkesin başına gelmiştir bu durum. Özellikle toplu taşıma araçlarında meraklı gözler yanlarında oturan kişinin telefon mesajlaşmalarını okur, bu kul hakkıdır. Yine kişinin haberi olmadan telefonunu karıştırmak da böyledir.
Kul hakkına girdiğinizde, o kişilere tek tek hakklarının bedelini ödemeden Cennet’e gidemeyeceğinizi biliyor muydunuz?
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular:
“Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir. Ama, bu arada sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir başka kimse dahi gelir. Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Üzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o zaman onların hatalarından alınır kendisine yüklenir. Daha sonra cehenneme atılır.”
Hadis-i Şerif; Müslim