Esma'ül Hüsna ile ilgili en detaylı bilgi kaynağı…
Sureyi Dinle[Surenin yüklenmesi için lütfen bir kaç saniye bekleyin.]
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla
1- Kaf. Azamet sahibi Kur’an’a andolsun (ki sen peygamberlerdensin).
2- Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar da o kâfirler, Bu (diriliş) şaşılacak bir şey!» dediler.
3- «Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecekmişiz)! Bu uzak (olmayacak) bir dönüş
4- Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini (kimlerin öldüğünü) biliriz. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.
5- Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir ıstırap içinde bulunuyorlar.
6- Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiç bir çatlağı yok.
7- Yeri de (nasıl) döşeyip yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda iç açıcı her çiftten (nice bitkiler) bitirdik.
8- (Bunlar,) İçten Allah’a yönelen her kul için bir basiretli kılış ve hatırlatmadır.
9- Ve gökten mübarek (bereket ve rahmet yüklü) su indirdik; böylece onunla bahçeler ve biçilecek taneler bitirdik.
10- Ve birbiri üstünde dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
11- Kullara rızık olmak üzere Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) dirilip çıkarılma da böyledir.
12- Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı ve Semud (kavmi) de yalanladı.
13- Ad, Firavun ve Lût’un kardeşleri.
14- Eykeliler ve Tubba kavmi de yalanladı. Bunların hepsi (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar. Bu yüzden tehdidim (azabım onlara) hak oldu.
15- Yoksa biz ilk yaratılışta güçsüz mü düştük? Hayır, onlar karmaşık bir hata içindedirler.
16- Şüphesiz insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.
17- Onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (yazıcı melekler) alırlarken (yazarlarken).
18- O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiver-sin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır.
19- Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir. (Ey insan!) işte bu senin öteden beri korkup uzaklaştığın şeydir.
20- Sur’a üfürülür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.
21- (Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahit ile gelir.
(Bundan maksat; dünyada o kişinin söz ve hareketlerini tespit edip yazmakla görevli iki melektir. Kıyamet günü sûrun sesi yükselir yükselmez her insan mezarından kalkınca derhal o iki melek gelerek o kişiyi kendi hükmü altına alacak, biri onu Allah’ın mahkemesine doğru çekerek götürecek, diğeri de onun amel defterini taşıyacaktır.)
22- «Şüphesiz sen bundan bir gaflet içindeydin; işte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün oldukça keskindir.»
23- Onun yakım olan (günahları yazan melek) der ki: «İşte bu (günah), yanımda hazır durumda olan şey.»
24- (Allah şöyle buyurur:) «Cehenneme atın son derece inatçı olan her kâfiri!»
25- «Hayra engel olan saldırgan şüpheciyi»
26- «O, Allah’la beraber başka bir ilah edinmişti. Artık ikiniz (sürücü ve şahit melekler), onu en şiddetli olan azabın içine atın.»
27- Onun yakın (saptırıcı) dostu der ki: «Rabbimiz! Ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) derin bir sapıklık içindeydi.»
28- (Allah buyurur:) «Benim huzurumda çekişip durmayın. Ben size daha önce kesin bir uyarı göndermiştim.»
29- «Huzurumda söz değişikliğe uğratılmaz ve ben kullara zulmedici değilim.»
30- O gün cehenneme, «Doldun mu?» deriz. O da, «Daha fazlası var mı?» der.
31- Cennet de takva sahiplerine yaklaştırılır. Zaten uzak değildir.
32- İşte size vaat edilen budur! (Bu vaat edilen şeyler) Allah’a dönen ve O’nun buyruklarını koruyan kimse içindir.
33- Görmediği halde Rahman’a karşı içi titreyerek korku duyan ve içten Allah’a yönelmiş bir kalb ile gelen içindir.
34- «Ona (cennete) esenlikle girin. Bu, ebedilik günüdür.»
35- Orda diledikleri her şey onlarındır; katımızda daha fazlası da var.
36- Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helak etmişizdir. (Azaptan) Kurtuluş yolu var mı?
37- Hiç şüphesiz bunda, kalbi olan ya da bir şahit (hazır) bulunup kulak veren kimse için elbette bir uyarı ve hatırlatma vardır.
38- Şüphesiz biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık; bize hiç bir yorgunluk da dokunmadı.
39- Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.
40- Gecenin bir bölümünde ve secdelerin (namazların) arkasında da O’nu tesbih et.
41- Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı günü dinle (bekle).
42- O gün, o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte o, (dirilip kabirlerden) çıkış günüdür.
43- Şüphesiz, dirilten ve öldüren biziz, biz. Ve dönüş de bizedir.
44- O gün yer yarılır, insanlar (kabirlerinden) çabucak çıkarlar. İşte bu, bize göre kolay bir toplamadır.
45- Biz onların neler söylemekte olduklarını daha iyi biliriz ve sen onların üzerinde bir zorlayıcı da değilsin; o halde, benim kesin tehdidimden korkanlara Kur’an ile öğüt ver.