Makale

Sure Açıklaması
Mekke’de nazil olmuştur ve 34 ayettir. Hz. Lokman’ın kıssasını anlattığı için bu adı almıştır.

Sureyi Dinle [Surenin yüklenmesi için lütfen bir kaç saniye bekleyin.]


Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla

1- Elif, Lam, Mim.

2- Bunlar hikmetli kitabın ayetleridir.

3- İhsan sahiplerine bir hidayet ve bir rahmet­tir.

4- Onlar namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı ve­rirler ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inananlar­dır.

5- İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzerindedirler ve kurtuluş bulanlar da onlardır.

6- İnsanlardan hiç bir bilgiye dayanmaksızın Allah’ın yolundan saptırmak için sözün boş olanını satın alan ve onu bir eğlence konusu edinenler vardır. İşte onlar (var ya), onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.

7- Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki onları işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi büyüklük tas­layarak sırtını çevirir. Artık sen ona acıklı bir azap ile müjde ver.

8- (Ancak) Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar (var ya), onlar için de nimetlerle donatılmış cennetler var­dır.

9- Onda temelli olarak kalıcıdırlar. Allah’ın vaadi haktır. O güçlüdür, hik­met sahibidir.

10- O, gökleri görebildiğiniz bir di­rek olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de si­zi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz dağ­lar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten su indirdik de orada her yüce (cömert ve bereket/i) çiftten yetiştirdik.

11- İşte bu Allah’ın yarattığıdır. Şu halde, O’nun dışında olanların yarattık­larını bana gösterin. Hayır, zulmetmek­te olanlar, açıkça bir sapıklık içindedir­ler.

12- Şüphesiz biz Lokman’a «Allah’a şükret» diye hikmet verdik. Kim şükre­derse artık o, kendi nefsi lehine şükre­der. Kim de nankörlüğe saparsa şüphe­siz Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır.

13- Hani Lokman oğluna öğüt vere­rek demişti ki, «Ey oğlum! Allah’a şirk koşma. Hiç şüphesiz şirk, gerçekten bü­yük bir zulümdür.»

14- Biz insana anne ve babasını (iyilik­le tutmasını) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımış­tır. Onun (sütten) ayrılması da iki yıl için­dedir. «Hem bana, hem de anne ve baba­na şükret, dönüş yalnız banadır.»

15- Bununla birlikte onların ikisi (an­nen ve baban), hakkında bir bilgin olma­yan şeyi bana şirk koşman için sana kar­şı çaba harcayacak olurlarsa, bu durum­da onlara itaat etme, dünya işlerinde on­larla güzel geçin ve bana yönelenin yo­luna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, böylece ben de size yapmakta olduklarınızı haber vereceğim.

16- «Ey oğlum! (Yaptığın iş) Gerçekten bir hardal tanesi ağırlığında olsa da (bu,) ister bir kaya parça­sında ya da göklerde veya yerde bulunsa bile, Al­lah onu getirir (açığa çıkarır). Hiç şüphesiz en ince işlerin içini bilen, (her şeyden) haberdar olandır.»

17- «Ey oğlum! Dosdoğru namazı kıl, maruf (iyi) olanı emret, münker (kötü) olandan sakındır ve sana isabet edene karşı sabret. Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken (ciddi) işlerdendir.

18- «İnsanlara yanağını çevirip (büyüklenme) ve böbürlenmiş olarak yeryüzünde yürüme. Çünkü. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni hiç kimseyi sevmez.»

19- «Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesini kıs. Çünkü seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir.»

20- Şüphesiz Allah’ın, göklerde ve yerde olan­ları emrinize ram kıldığını, açık ve gizli sizin üze­rinizdeki nimetlerini genişletip tamamladığını görmüyor musunuz? (Buna rağmen) İnsanlardan hiç bir ilme dayanmadan ve bir yol gösterici ve ay­dınlatıcı bir kitap da olmadan Allah hakkında mü­cadele edip duran kimseler vardır.

21- Onlara, «Allah’ın indirdiklerine uyun» de­nildiğinde derler ki: «Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.» Şayet şeytan, on­ları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)?

22- Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah’a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah’a varır.

23- Kim de küfre saparsa, artık onun küfre sapması seni üzmesin Onların dö­nüşü bizedir, artık biz de onlara yap­makta olduklarını haber vereceğiz. Şüp­hesiz Allah, sinelerin özünde saklı olanı bilendir.

24- Biz onları oldukça az (bir süre) olarak faydalandırıp yararlandırırız, sonra da onları ağır bir azaba katlandırı­rız.

25- Şüphesiz eğer onlara, «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak olursan, hiç tartışmasız, «Allah» diyecekler. De ki, «Bütün güzel övgüler Allah’ındır.» Hayır, onların çoğu bilmezler.

26- Göklerde ve yerde olanlar Al­lah’ındır. Allah, hiçbir şeye muhtaç de­ğildir, daima övülmeye lâyıktır.

27- Yeryüzünde bulunan ağaçlar ka­lem olsa, denizler de mürekkep olsa ve yedi deniz daha eklense, yine Allah’ın sözleri (yazmakla) tükenmez. Doğrusu Al­lah güçlüdür, hikmet sahibidir.

28- Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de yalnızca tek bir kişi gibidir. Şüp­hesiz Allah işitendir, görendir.

29- Allah’ın geceyi gündüze ve gün­düzü geceye kattığını, her biri belirli bir süreye kadar hareket edecek olan güne­şi ve ayı buyruk altında tuttuğunu ve Allah’ın, yaptıklarınızdan haberdar oldu­ğunu bilmez misin?

30- Bu, Allah’ın hak olmasından ve O’ndan başka taptıkları şeylerin batıl olmasındandır. Doğrusu Allah yücedir, büyüktür.

31- Gemilerin denizde Allah’ın lütfüyle yürüdüğünü görmez misin? Allah böylece size varlığının delillerini göste­rir. Bunlarda, pek sabırlı ve çok şükre­den kimselerin hepsine nişaneler vardır.

32- Onları kara gölgeler gibi dalgalar salıverdiği zaman, dini yalnızca O’na halis kılanlar olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar. Böylece onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden (sadece az) bir kısmı orta yolu tutar. Za­ten ayetlerimizi ancak hilekâr nankörler bilerek inkâr eder.

33- Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sa­kının. (Hiç) Bir babanın, çocuğu için bir karşılık veremeyeceği ve (hiç) bir çocuğun da babası için bir şeyi ödeyici olamayacağı günden korkun. Al­lah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. Allah hakkında (affına güvendirerek) şeytan sizi ayartmasın.

34- Kıyametin bilgisi, şüphesiz Allah’ın katın­dadır. Yağmuru yağdırır ve rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse, yarın ne kazanacağını bilmez, Hiç kimse de hangi yerde öleceğini bilmez. Hiç şüphesiz Allah bilendir, haberdar olandır.

error: emeğe saygı lütfen !!